DİĞER
K24'te Kasım ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Kuiri bir teoriden önce kimlik meselesi/yaşama biçimi olarak algıladığım için metni kuirleştirmek gibi ayrıca bir çaba sarf etmedim. Kurduğum her mısra, denediğim her biçim zaten benim yaşamımdan, benim tarihimden, bana ait olan her şeyden kopup geldi.”
Güzel Ölümün Öyküsü okura sanki bu köhne dünyayı, sırf ona olan sevgisinden, bir barakaya tıkmış da bir “güzel” öldürmüş hissini doyasıya yaşatan bir roman...
Bir nesne olarak kitap reklamıyla mı, yoksa bir politik ideoloji propagandasıyla mı karşı karşıyayız? Bütün bu yaşadıklarımız feminist mi? Lansmandaki kekler glutensiz ve şekersiz mi?
Yaşanmışlıkları kaydetmek veya yazmak bir “umut hareketidir” diyor Margaret Atwood. Aynı şişelere yerleştirilmiş notları denize bırakmak gibi, tanıkların kayıtlarının herhangi bir yerde biri tarafından okunacağına inanmak gibi...
Kadın bedeninin doğurganlığının kontrol altına alınmasının, neslin devamı için cinsiyet baskısının, ötekileştirmenin, hayali ya da gerçek düşmanlar yaratmanın temelinde cinsel enerjinin ve cinsiyetçiliğin harmanlanarak totaliterleşmeyi genişlettiğini çok iyi bilir ve öykülerinde kullanır Margaret Atwood...
Margaret Atwood Damızlık Kızın Öyküsü ile kitabın devamı olan The Testemants romanlarına ilham veren gerçek hayattan alınmış olayların peşinde...
Margaret Atwood: Yazmanın garantisi yoktur. Şayet büsbütün kendinizi bu işe vermeyecekseniz ve bu fedakârlığı yapmayı göze alamıyorsanız, yapmayın
Türkiye’de foto-gerçekçilik akımının ilk temsilcilerinden olan Nur Koçak henüz öğrencilik yıllarındaki çalışmalarıyla, bedeni belirli kalıplarla zapteden resim geleneğine mesafe alır....
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.